Perdeler perdeler! Rengarenk uçuşan tüllerle sessizce dans ederken hep bizimledir.
Perde seçimi ilk bakışta dekorasyonun tamamlayıcı unsuru olarak gözükür. Oysaki kişilerin hayatının büyük bölümlerini ve en güzel anlarını yaşadıkları evlerinin belirgin unsurudur. Perdesiz mekanları düşünemeyiz! Çıplaklık, ortalıkta, gözlenebilir, habersiz, boş hissi uyandırır. Mademki olmazsa olmazlar arasındadır o zaman özenimiz daha da artar.
Evlerimizi ve yaşadığımız diğer mekanları giydirirken perdeye sıra geldiğinde şöyle bir duraklar düşünürüz. Perdemiz süsleyici özellikten öte geçmelidir. Bizim dışarıyla kopmamızı sağlamalı ve dışarıya bakılan pencerede bir sahne önü gibi hayal edilmelidir. Öyle ya! İstediğimizde perdemizi açıp kenarlarda zarifçe toplayıp ince tül arkasında dışarıya bakarken, sokağımızı, karın lapa lapa yağışını ardından açan güneşi, gökyüzünün maviliğini seyrederken kurduğumuz hayallerle ayrı bir keyif almaz mıyız?
Bazende sımsıkı kapattığımız perdeler ile yarattığımız gizli dünyada kendimizle veya sevdiklerimizle sınırsız özgürlükleri yaşamanın tadını çıkartırız. Perdeler sadece estetikle kalmaz dış dünya ile geçişi sağlayan çok kolay ancak bir o kadarda önemli unsurdur. Yeri gelir bir sinema perdesidir kıpkırmızı kadifeden, oynayacak filmi merak ettirir. Yeri gelir tiyatro sahnesinin iki bileşik kanadıdır. Gong sesi ile yana açılır. Oyun onunla başlar onun kapanması ile biter. Bazen saray salonlarını süsler, renkli ipekler ile tarih kokarak günümüze ulaşır. Bazen ince ince işlenmiş sevdalı öykülerle süslü gelin çeyizi olur asılır. Bazen değişmesi gerekir ev değişikliği ile, bazende eskir!
Perdeler evlerin ruhunu yansıtır. Nerede kullanılırsa kullanılsın kapanan perdelerin her zaman açılacağı anlar vardır. Önemli olan doğru zamanda açılıp görmemiz ve hissetmemiz gereken anlarda bizimle olmasıdır.
Penelope Kalamış
Mağaza Müdürü
Ayşe Karapınar
kalamis@penelope.com.tr